Prof. Dr. Mehmet Özgür Zengin
single_07

Tedaviler

Sarı Nokta Hastalığı

YBMD 50 yaş üstü kişilerde görme kaybının en önemli nedeni olan yaygın bir göz hastalığıdır. Makula, gözün arkasında bulunan retinanın en hassas kısmı olup, baktığımız nesneleri net görmemizi sağlayan milyonlarca hücreden oluşur.

Sarı nokta hastalığı diğer adıyla yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD) YBMD

50 yaş üstü kişilerde görme kaybının en önemli nedeni olan yaygın bir göz hastalığıdır. Makula, gözün arkasında bulunan retinanın en hassas kısmı olup, baktığımız nesneleri net görmemizi sağlayan milyonlarca hücreden oluşur. Makula herhangi bir nedenle hasar gördüğünde, baktığımız yerin merkezi bulanık veya karanlık olabildiği gibi, objeler kırık, eğilmiş veya olduğundan küçük ya da büyük görünebilir.

İşte bu nedenle YBMD ( gözde sarı nokta hastalığı ) yüzleri tanıma, araç kullanma veya okuma-yazma, elişi yapma ve yemek pişirme gibi günlük işlerimizi yapmamızı engelleyebilir. Sarı nokta göz hastalığı bazen çok yavaş ilerler ve uzun yıllar görüş kaybı olmaz. Bazen de hızlı ilerleyerek bir veya iki gözde ciddi görme kaybına ve tam bir körlüğe yol açabilir.

Sarı Nokta Hastalığı Belirtileri

Yaşa bağlı makula dejenerasyonu bazen hiç bir belirti vermeden de ortaya çıkabilmektedir. Ancak kısaca sarı nokta belirtileri için şunları sıralayabiliriz;

•Görme kalitesinde düşüş •Görme kaybı •Göz önünde karartılar belirmesi •Cisimleri kırık gibi görme •Renklerin birbirine karışması •Bulanık görme

Kimler daha risklidir?

•İleri yaş:Yaşa bağlı makula dejenerasyonu için en önemli risk faktörüdür. 60 yaşından sonra daha sık görülse de günümüzde daha erken yaşlarda ortaya çıkabilmektedir.

•Sigara: Araştırmalar, sigaranın sarı nokta hastalığı riskini ikiye katladığını göstermektedir.

•Irk: Beyaz ırkda daha yaygındır.

•Ailesel ve genetik yatkınlık: Ailesinde YBMD olanlar daha yüksek risk altındadır. YBMD riskini artıran çok sayıda gen keşfedilmesi yanında sigara ve dengesiz beslenme gibi faktörler sarı nokta hastalığı oluşumunu etkilediğinden, hastalığı ortaya çıkmadan önce teşhis edebilecek hiçbir genetik test yoktur. Bu nedenle hastalık öncesi rutin genetik test yapılması gereksizdir.